T.C.

DANIŞTAY

11. DAİRE

E. 2008/16060

K. 2009/8328

T. 13.10.2009

• GEÇİCİ KÖY KORUCUSU ( Görev Yapmakta İken Terör Örgütü Elamanlarınca Döşenen Mayına Basması Sonucu Sakatlanan Davacının Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun Hükümlerinden Yararlanabileceği )

• NAKDİ TAZMİNAT VE AYLIK TALEBİ ( Geçici Köy Korucusu Olarak Görev Yapmakta İken Terör Örgütü Elamanlarınca Döşenen Mayına Basması Sonucu Sakatlandığı Anlaşılan Davacının Yararlanabileceği )

• TERÖR ÖRGÜTÜNCE DÖŞENEN MAYINA BASMA SONUCU SAKATLANMA ( Geçici Köy Korucusu Olarak Görev Yapmakta İken - Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun Hükümlerinden Yararlanabileceği )

• KAMU KURUMLARINDA İŞE ALINMA HAKKI ( Geçici Köy Korucusu Olarak Görev Yapmakta İken Terör Örgütü Elamanlarınca Döşenen Mayına Basması Sonucu Sakatlanan Davacının 3713 S. Kanunun Ek 1. Md. Uyarınca Yalnızca Bu Kanunla Tanınan Kamu Kurumlarında İşe Alınma Hakkından Yararlanabileceği )

3713/m.21

442/m.74

2330/m.1

ÖZET : Geçici köy korucusu olarak görev yapmakta iken terör örgütü elamanlarınca döşenen mayına basması sonucu sakatlandığı anlaşılan davacının, 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerinden yararlanmasına karşın; 3713 sayılı Kanunun ek 1. maddesi uyarınca yalnızca, bu Kanunla tanınan kamu kurumlarında işe alınma hakkından yararlanabilecektir.

İstemin Özeti : Ankara 3. İdare Mahkemesince verilen 25.2.2008 tarih ve E:2007/315, K:2008/302 sayılı kararın, davacı tarafından, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: Rağıp Atlı

Düşüncesi : Dosyanın incelenmesinden; davacının keşif ve gözetleme görevini ifa ederken teröristlerce döşenen mayına basması sonucu meydana gelen patlamada yaralandığı anlaşıldığından, davacının maluliyetinin 2330 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, davanın reddi yolundaki mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı : Şenol Bolat

Düşüncesi : Davacı tarafından, geçici köy korucusu olarak görev yapmakta iken 13.12.1993 tarihinde mayına basması sonucu yaralanarak sakat kalması nedeniyle vazife malüllüğü aylığı bağlanması için yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali İle yoksun kaldığı parasal hakların tazmini istemiyle açılan davayı reddeden idare mahkemesi kararının davacı tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

442 sayılı Köy Kanununun 74. maddesine 3175 sayılı Yasa ile eklenen son fıkrada, köy korucuları ve geçiçi köy korucularının görevde bulundukları süre içinde yaralanmaları, sakatlanmaları veya ölmeleri halinde 2330 sayılı Nakti Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.

3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun olay tarihinde yürürlükte olan 21. maddesinde, memur ve kamu görevlilerinden yurtiçinde ve yurtdışında görevlerini ifa ederlerken veya bu sıfatları kalkmış olsa bile bu görevlerini yapmalarından dolayı terör eylemlerine muhatap olarak yaralanan ve sakatlanan, ölen veya öldürülenler hakkında 2330 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanacağı açıklanmıştır,

2330 sayılı Yasanın "amaç" başlıklı 1. maddesinde, bu Kanunun amacının, barışta güven ve asayişi korumak, kaçakçılığı men ve tahkikle görevli olanların bu görevlerinden dolayı yada görevleri sona ermiş olsa bile yaptıkları hizmet nedeniyle derhal veya bu yüzden maruz kaldıkları yaralanma veya hastalık sonucu ölmeleri veya sakat kalmaları halinde ödenecek nakti tazminat ile birlikte bağlanacak aylığın ve bu yüzden yaralanmaları halinde ödenecek nakdi tazminatın esas ve yöntemlerinin düzenlenmesi olduğu, aynı kanunun "kapsam" başlıklı 2.maddesinin ( e ) bendinde, güvenlik ve asayişin korunmasında hizmetlerinden yararlanılması zorunlu olan ve yetkililerce kendilerine bu amaca yönelik görev verilen kamu görevlileri ve sivilleri kapsadığı, "aylık bağlanması" başlıklı 4/d. maddesinde de bu kanun kapsamına girenlerden herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna tabi olmayanların sakat kalmaları halinde, öğrenim durumlarına göre 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 36. maddesi hükmüne göre belirlenecek giriş derece ve kademeleri üzerinden kendilerine, ölümleri halinde dul ve yetimlerine 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre görev malüllüğü aylığı %25 artırılarak ödeneceği kuralına yer verilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, Hakkari Beytüşebap İlçesinin Ilıcak Köyünde geçici köy korucusu olarak görev yaptığı tartışmasız olan davacının, 13.2.1993 tarihinde Kelereş Tepe'de keşif gözetleme yaparken teröristlerce döşenmiş olan mayına basması sonucu meydana gelen patlamada sol ayağının koptuğu ve sakat kaldığı, vazife malullüğü aylığı bağlanması için yaptığı başvurunun reddi üzerine açılan davanın mahkemece, Şırnak Valiliği'nce T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü'ne yazılan 25.12.1999 tarihli yazıda, Beytüşebap Kaymakamlığımdan alınan ilgi yazıda bildirildiği üzere adı geçenin olay tarihinde görevli olmadığının tespit edildiği yolundaki bildirimi esas alınarak davanın reddedildiği anlaşılmaktadır.

Olayda Mahkemece Şırnak Valiliği'nin tarihi belirtilen yazısına dayanılarak hüküm tesis edilmiş ise de davacının,13.12.1993 tarihinde keşif ve gözetleme görevini yaparken terör örgütü mensuplarınca döşenen mayına basması sonucu yaralandığı ve sakat kaldığı dosyada bulunan olay yeri zaptı, İlçe Jandarma Komutanlığınca düzenlenen görev belgesi ve Şırnak İl Jandarma Komutanlığınca davacıyla İlgili olarak Jandarma Genel Komutanlığı'na hitaben yazılan 5.4.1994 tarihli yazıdan anlaşıldığından kendisine verilen görevi yerine getirirken sakatlandığı açık olan davacının durumunun anılan Yasa hükümleri kapsamında değerlendirilmesi gerekirken bu yolda yapılan başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde ve bu işleme karşı açılan davanın mahkemece reddedilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenle temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbirinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

KARAR : Dava; Hakkari İli, Beytüşebap İlçesi, Ilıcak Köyünde geçici köy korucusu olarak görev yapmakta iken 13.12.1993 tarihinde terör örgütü elamanlarınca döşenen mayına basması sonucu yaralanarak sakat kalan davacı tarafından, 2330 ve 3713 sayılı Kanunlar uyarınca vazife malullüğü aylığı bağlanması için yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile mahrum kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.

İdare Mahkemesince; davacının, sakatlanmasına yol açan olayın gerçekleştiği tarihte 2330 sayılı Kanun ve 3713 sayılı Kanun hükümleri kapsamında bir vazifenin yerine getirilmesi için herhangi bir şekilde görevli bulunmaması nedeniyle, başvurunun reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Davacı tarafından, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

442 sayılı Köy Kanununun 74. maddesinde, köy korucuları ve geçici köy korucularının görevde bulundukları süre içinde yaralanmaları sakatlanmaları veya ölümleri halinde 2330 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı hükmü yer almıştır.

2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun 1. maddesinde, bu Kanunun amacı; barışta güven ve asayişi korumak, kaçakçılığı men, takip ve tahkikle görevli olanların bu görevlerinden dolayı ya da görevleri sona ermiş olsa bile yaptıkları hizmet nedeniyle derhal veya bu yüzden maruz kaldıkları yaralanma veya hastalık sonucu ölmeleri veya sakat kalmaları halinde ödenecek nakdi tazminat ile birlikte bağlanacak aylığın ve bu yüzden yaralanmaları halinde ödenecek nakdi tazminatın esas ve yöntemlerinin düzenlenmesi olarak belirtilmiş; 2. maddesinin ( e ) bendinde, Kanunun, güven ve asayişin korunmasında hizmetlerinden yararlanılması zorunlu olan ve yetkililerce kendilerine bu amaca yönelik görev verilen kamu görevlileri ve sivilleri kapsayacağı hükme bağlanmış; aylık bağlanması başlıklı 4. maddesinin ( d ) bendinde; herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna tabi olmayanların sakat kalmaları halinde, öğrenim durumlarına göre 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 36. maddesi hükümlerine göre belirlenecek giriş derece ve kademeleri üzerinden ( Öğrenimi bulunmayanların ilkokul mezunu gibi ) kendilerine 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre T.C. Emekli Sandığınca görev malullüğü aylığının %25 artırılarak bağlanacağı belirtilmiştir.

3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 21. maddesinde, kamu görevlilerinden yurtiçinde ve yurtdışında görevlerini ifa ederlerken veya sıfatları kalkmış olsa bile bu görevlerini yapmalarından dolayı terör eylemlerine muhatap olarak yaralanan, sakatlanan, ölen veya öldürülenler hakkında 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanacağı; ek 1. maddesinde ise, genel, katma ve özel bütçeli kurum ve kuruluşlarla mahalli idareler ve sermayesinin yarısından fazlası kamuya ait olan her nevi teşebbüs veya bağlı ortaklıkların, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi memur kadroları ile sözleşmeli personel ve sürekli işçi kadrolarının % 1'ini, bu Kanunun 1. maddesinde yazılı terör eylemleri nedeni ve etkisiyle; şehit olan veya çalışamayacak derecede malûl olan kamu görevlileri, er-erbaş, geçici köy korucuları ve gönüllü köy korucularının varsa eşlerinin, yoksa çocuklarından birisinin, çocukları da yoksa kardeşlerinden birisinin veya malul olup da çalışabilir durumda olanların, istihdamı için ayırmak ve bu fıkra hükümleri çerçevesinde belirlenecek kişileri işe almak veya atamak zorunda oldukları kurala bağlanmıştır.

Yukarıda belirtilen Kanun hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; Köy Kanununa göre görev yapan, bu görevleri nedeniyle herhangi bir sosyal güvenlik kurumu ile ilgilendirilmeyen geçici köy korucularının görevde bulundukları süre içerisinde yaralanmaları, sakatlanmaları, ölümleri halinde haklarında 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanacağı, kamu görevlilerinin ise, bu görevlerini yapmalarından dolayı terör eylemlerine muhatap olarak malul duruma düşmeleri halinde kendileri, ölmeleri halinde ise dul ve yetimlerinin, 3713 sayılı Kanunun 21. maddesinde tanınan haklardan yararlanabileceği, buna karşın anılan Kanunun ek 1. maddesinde, terör eylemleri nedeni ve etkisiyle malul olan geçici köy korucularının, kendisinin veya yakının kamu kurumlarında işe alınma hakkından yararlanabilecekleri sonucuna varılmaktadır.

Dosyanın incelenmesinden, Hakkari İli, Beytüşebap İlçesi, Ilıcak Köyünde geçici köy korucusu olarak görev yapan davacının, 13.12.1993 tarihinde keşif ve gözetleme sırasında terör örgütü mensuplarınca döşenen mayına basması sonucu sakatlandığı, İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından düzenlenen 4.3.1994 tarihli Görev Belgesinde, davacının olay tarihinde keşif ve gözetleme yapmak üzere görevlendirildiğinin belirtildiği, Şırnak İl Jandarma Komutanlığınca, Jandarma Genel Komutanlığına hitaben yazılan 5.4.1994 tarih ve 5637-73-94/GKK. ( 7334 ) sayılı yazıda ise, davacıya 2330 sayılı Kanun gereği tazminat ödenmesi için gereğinin yapılmasının istenildiği; 2330 ve 3713 sayılı Kanunlar uyarınca vazife malullüğü aylığı bağlanması için yapılan başvurunun reddi üzerine açılan davanın, İdare Mahkemesince, Şırnak Valiliği'nce T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü'ne yazılan 25.12.1999 tarihli yazıda, Beytüşebap Kaymakamlığımdan alınan ilgi yazıda bildirildiği üzere adı geçenin olay tarihinde görevli olmadığının tespit edildiği yolundaki bildirimi esas alınarak davanın reddedildiği anlaşılmaktadır.

İdare Mahkemesince, Şırnak Valiliği yazısı dayanak alınarak hüküm tesis edilmiş ise de, davacının, 13.12.1993 tarihinde keşif ve gözetleme görevini yaparken terör örgütü mensuplarınca döşenen mayına basması sonucu yaralandığı, dosyada bulunan olay yeri zaptı, İlçe Jandarma Komutanlığınca düzenlenen görev belgesi ve Şırnak İl Jandarma Komutanlığının 5.4.1994 tarihli yazısından anlaşıldığından, kendisine verilen görevi yerine getirirken, görevin sebep ve etkisi nedeniyle sakatlandığı açık olan davacının durumunun, yukarıda belirtilen Kanun hükümleri çerçevesinde değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, davanın reddi yolundaki mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüne, Ankara 3. İdare Mahkemesinin 25.2.2008 tarih ve E:2007/315, K:2008/302 sayılı kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 13.10.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

danx